<p dir="ltr"><strong>RIDVAN CAN / VAN-BHA</strong></p>

<p dir="ltr">Bir gazeteci olarak, 14 yıl önce bu köşede kaleme aldığım bir yazının üzerinden yıllar geçti.<br />

O yazıda demiştim ki: “Van Atatürk Şehir Stadyumu artık yenilenmeli, bu şehir daha iyisini hak ediyor.”<br />

O günden bugüne aynı çağrıyı defalarca yineledim, her platformda dile getirdim.<br />

Ama ne acıdır ki, 14 yıl sonra bugün, yine aynı konuyu, aynı sitemle yazmak zorunda kalıyorum.<br />

<br />

Dün, 23 Ekim 2011 depreminin yıldönümüydü.<br />

Van, bir kez daha kaybettiklerini andı;<br />

acısını, direncini, dayanışmasını hatırladı.<br />

Ama bir yandan da, o büyük felaketin ardından hâlâ tamamlanamayan işleri düşündü.<br />

Ve o eksiklerin başında yine Van Atatürk Şehir Stadyumu geliyor.<br />

Depremde ağır hasar aldı, “yıkılıp yeniden yapılacak” denildi.<br />

Ama 14 yıl geçti, hâlâ bekliyoruz.<br />

Stat değil, sözler yenilendi yalnızca.</p>

<p dir="ltr">Söz Çoktu, Adım Yoktu</p>

<p dir="ltr">Deprem sonrası herkes aynı cümleyi kurdu:<br />

“Van’a modern bir şehir stadyumu yapılacak.”<br />

Kâğıt üzerinde kulağa hoş geliyordu.<br />

Ama o cümle bir türlü sahaya inmedi.<br />

Projeler çizildi, maketler gösterildi, açıklamalar yapıldı.<br />

Ancak temel atılmadı ve tribün sesleri duyulmadı.<br />

Her seçim öncesi gündeme geldi, her seçim sonrası sessizliğe gömüldü.<br />

Vanlı artık “yapılacak” kelimesine değil, başlanan işe inanmak istiyor.<br />

<br />

Tadilatla Avunmak, Beklemekle Eskimek</p>

<p dir="ltr">Deprem sonrası yapılması gereken yeni stadyum yerine, bizlere sadece bakım, onarım ve tadilat kaldı.<br />

Mevcut statta çelik konstrüksiyonlu bir kapalı tribün yapıldı,<br />

karşısına da bir açık tribün eklendi.<br />

Boyalar tazelendi, birkaç koltuk değişti, çimler yenilendi.<br />

Ama Van halkı bunları “modernleşme” değil, idare etme olarak gördü.<br />

Çünkü Van, makyaj değil, yeniden doğuş bekliyordu.<br />

Bu şehir çelik tribün değil, betondan kararlılık görmek istiyordu.<br />

Bir şehrin büyüklüğü, ne kadar sabrettiğiyle değil;<br />

beklediği sözün ne zaman tutulduğuyla ölçülür.<br />

Bugün Van tribünlerinde yalnızca tezahürat değil,<br />

14 yıllık bir sitemin yankısı duyuluyor.</p>

<p dir="ltr">Yeni Stat Söylentileri: Umut mu, Oyalama mı?</p>

<p dir="ltr">Son aylarda “yaşayan stadyum” projesi yeniden konuşuluyor.<br />

15–20 bin kişilik, modern bir kompleks, sosyal donatılarıyla birlikte planlandığı söyleniyor.<br />

Güzel.<br />

Ama Van halkı artık dozer, kepçe ve makine sesi duymak istiyor.<br />

Maketi değil, ilk kazmayı görmek istiyor.</p>

<p dir="ltr">Van Atatürk Şehir Stadyumu meselesi sadece sporla ilgili değildir.<br />

Bu konu, bir kente verilen sözlerin tutulup tutulmadığının aynasıdır.<br />

Bir şehir düşünün…<br />

Depremin yıldönümünde hem kayıplarını anıyor,<br />

hem de 14 yıldır yapılamayan stadını konuşuyor.</p>

<p dir="ltr">Van sporun ve umudun kenti olabilir</p>

<p dir="ltr">Vanspor’un her maçında dolan tribünleri görmek yeterli.<br />

O tribünlerde umut var, sevda var, mücadele var.<br />

Bu şehir sporu seviyor, destekliyor;<br />

ama artık o ruhu taşıyacak bir sahaya, bir yuvaya ihtiyacı var.<br />

Yeni bir stat, sadece maçlar için değil,<br />

Van’ın kendine olan inancını yeniden inşa etmek için şart.<br />

Bu şehir, artık “gecikmiş projeler kenti” değil,<br />

tutulan sözler kenti olmak istiyor.<br />

Bir gazeteci olarak, 14 yıl arayla aynı yazıyı tekrar kaleme almak benim için bir başarı değil,<br />

bir hüsrandır..<br />

Van halkı artık sabrın değil, saygının karşılığını bekliyor.</p>

<p dir="ltr">Çünkü bu şehir, “Van’a stadyum yapılacak” cümlesini ezberledi.<br />

Artık duyacağı tek şey şu olmalı:<br />

“Van’ın yeni stadyumu yükseliyor.”<br />

O gün geldiğinde, belki 14 yılın sitemi dinecek.<br />

Ama o güne kadar bu şehir, tadilatla değil, talepkar olmayı sürdürecek.<br />

“Van’a stadyum yapılacak” sözü artık bir vaat değil,<br />

bu şehrin onur borcudur.</p>